BLOG

PR Deyip Geçme!

...


Ünlü komedyen Cem Yılmaz’ın CM101 FUN’ı izleyenler halkla ilişkiler üzerine yaptığı espriyi bilir. “-Halkla İlişkiler...-Çin Halk Cumhuriyet’nde zor bir meslek... 1 Milyar adam, halkla ilişkiler... “ gibi devam eden bir sahne idi.

Gerçekten de halkla ilişkiler yönetimi “halkla ilişkide” olmak mıdır? Yoksa halk ile doğru bir ilişki kurmak mıdır?

Hiç bilmeyenler için PR nedir diye kısaca tanıtalım. Pek çoğumuzun İngilizce kısaltmasını kullanarak PR (Public Relations) olarak kısaca ifade ettiği halkla ilişkiler, bir şirketin, kurum veya kişinin ürün ve hizmetlerini tanıtma amacıyla, hedef kitlesine yönelik çeşitli şekillerde oluşturduğu stratejisidir. [1]

PR sektörü, kurumsal iletişim danışmanlığından etkinlik yönetimine, medya ilişkilerinin yönetiminden kişi / kurum itibarının yönetimine, sosyal medya yönetiminden özel proje kurgulamaya kadar 360 derece her konuda hizmet verir. Kısacası siz markanızı yaratırsınız PR sektörünün profesyonelleri ise markanızı büyütür.

Yıllardır kabuk değiştiren halkla ilişkiler, bilinen adıyla PR sektörü yaklaşık 100 yıllık bir geçmişe sahip. Otoriteler tarafından kabul edilen başlangıç tarihi 1920 ve kurucusu ise Edward Bernays olarak kabul edilse de bu tarihten önce aslında ilk halkla ilişkiler uygulaması yapan kişi Ivy Lee olarak biliyor.

1906 yılında 53 kişinin ölümüyle sonuçlanan Pensilvanya Demiryolları’nın tren kazasının ardından olay yerine basın mensupları ulaşmadan önce Ivy Lee bir bülten hazırlayarak basına ulaştırıyor. Bu bülteni alan basın mensupları ise olayı ilk olarak öğrendikleri şekline yani bültene sadık kalarak haberlerini hazırlıyor. New York Times'da yayınlanan bu açıklama, tarihin ilk basın bülteni olarak kabul ediliyor. Ancak tam da bu noktada belirtmekte fayda vardır ki Lee, tarihe geçen ilk bültenini dürüstçe, açıkça ve doğrudan bir dil ile hazırlama gerektiğine inanmıştır. [2] Çünkü iş hayatında kabul görme ve anlaşılmanın yolunun kamuoyunu bilgilendirmek olduğu fikrini savunmuştur.

2020’li yılların Türkiye’sinde dijital çözümlerin gün içinde dahi büyüdüğü bir evrende PR’ın sadece basın bülteninden ibaret sanılması düşünülemez.

Evet, Lee’nin basın mensuplarına servis ettiği bülten sayesinde halkın desteğini yanlarına alarak noktalanmıştır. Tarihin derinliklerinden bugünümüze değin, halkla ilişkilerin dönüm noktası olan birçok olay yaşanmıştır. Ama artık sadece basın bülteni ile markaların stratejilerini yönetmesi mümkün değildir.

PR profesyonelleri, markalar, kişiler veya kurumlar için doğru iletişim stratejileri ile günceli yakalamanıza yardımcı olur. Lee’nin kıvrak zekası sayesinde şeffaflıkla olayı basına bildirmesi günümüze de ışık olmuştur. Şeffaflıkla doğru yönetilen iletişim süreçleri size ve markanıza büyük katkı sağlar.

Markanın veya kişinin çalışmaları özelinde hazırlanacak basın bülteni, ilgili yerlere servisi, özel günlere yönelik etkinlikler, lansmanlar, sosyal sorumluluk projeleri, kriz iletişim çalışmaları ve dijital hizmetler PR çalışmalarında buz dağının sadece görünen kısmını oluşturur.

PR çalışmaları tüketicinin zihninde markaya dair bir algı yaratılırken aynı zamanda marka değerini de artırır. Bunu basit bir örnekle açıklayalım. Birçok insan “Bir gün zengin olursam Porche alacağım, renk renk Chanel’ler alacağım” der. Peki neden bu markaları deneyimlemeden almak ister. Cevap çok basittir: Doğru marka konumlandırması ile arzu nesnesi haline gelmeyi başarmıştır. Arkasındaki iletişim stratejisi ile marka kendi kitlesini organik biçimde yaratmıştır.

İşte tam da bu noktaya gelmek, markanın geleceğine dair temel bir yol haritası oluşturmak, hedef kitleyi belirlemek gibi konularda PR ajansları sizlere destek olur. 360 derece tutarlı iletişim stratejisi sayesinde markanın hizmetleri hakkında farkındalık kazanılmasını sağlar.

[1] https://b2press.com/tr-TR/markalar-neden-pr-hizmeti-alir
[2] https://ceotudent.com/ivy-lee-ve-ludlow-katliami